13 Aralık 2011 Salı

Çocuk ruh sağlığı sayfa:44

AİLE YAPISI VE ÖNEMİ


   Aile anne-baba ve çocuklardan oluşan en küçük toplumsal kurumdur. Günümüzdegelişen ve değişen toplum yapısıyla birlikte aile yapısında da değişim kaçınılmaz olmuştur.Hızlı kentleşme ve endüstri alanındaki gelişim aile yapısını da etkilemiştir.Özellikle kırsal kesimde geleneklerin ağır bastığı geniş aile tipi yaygındır. Erkeğin egemen olduğu bu aile ortamında üretim ve tüketim faaliyetleri hep birlikte yapılır. Geniş ailede yetki erkekte, sorumluluk ise kadındadır. Aile düzeni büyüklerin deneyimleri ve kararları doğrultusunda kurulur ve sürdürülür. Eşler çocuk eğitimi konusunda tek söz sahibi olmayabilirler.Toplumsal eğitim sonucu oluşan çekirdek ailede sorumluluklar tüm aile bireyleri arasında paylaşılmıştır. Gerek çekirdek ailede gerekse geniş ailede bireylerin birbirlerine karşı görev ve sorumlulukları vardır. Aile sosyal yapısı ile çocuk üzerinde etkilidir. Ailenin yasalarla da belirlenen görev ve sorumlulukları vardır. Aile içinde bulunduğu toplumun değer yargıların kültürünü, gelenek ve göreneklerini yansıtan, ayrıca kendi içinde özel bir düzeni olan, çevresiyle iletişim içerisinde olan bir kurum olarak tanımlanabilir. Aile çocuğun ilk sosyal deneyimlerini kazandığı yerdir. Çocukların gelişiminde aile yol gösterici ve kurallarıöğretici rol oynar. Çocuğun doğru ve yanlışı öğrenmesinde, cinsel kimliğini kazanmasında, davranışlarını kontrol etmesinde, ailenin rolü çok büyüktür. Aile içinde yalnız anne ve babanın görev ve sorumlukları yoktur. Çocuklar da yaş, cinsiyet, kişilik ve yetenekleri doğrultusunda görev almalıdır. Dengeli, etkili bir sorumluluk paylaşımı ailenin iyi yaşam koşullarına ulaşmasında rol oynar. Ailenin oluşmasın’da rol oynayan duygu ve sevgidir. Kadın ve erkek birbirlerini sevdikleri için evlenmeye karar verirler. Çocuk sevgisini yaşamak için de anne-baba olmaya karar verirler.

AİLE YAPISININ ÇOCUK ÜZERİNDE ETKİSİ

  Yapılan araştırmalar, aile fertleri arasındaki ilişkinin temelinde çocuğa sergilenen tutumun ve disiplin anlayışının önemi büyüktür. Çocuğa sergilenen tutumlar ve aile özellikleri şu başlıklar altında incelenebilir :

AŞIRI SERT VE OTORİTER AİLE: Bu tür ailelerde çocuğun yaptığı her şey göze batar ve çocuk sürekli ceza görür. Evde kararları alan kişi veya kişiler bellidir. Çocuk, “belki anne babayı kızdırırım ve ceza görürüm” düşüncesiyle kendi düşüncelerini söyleyemez. Çocukta sıkça hastalık ifadeleri görülür. Her an ceza görmek endişesi ile yalan söyleme eğilimi vardır. Olumlu da olsa kendi yaptığı şeyleri ceza almak korkusuyla söyleyemez ve sürekli başka kişi veya nesnelerin üzerine atmaya karşı eğilimi vardır.
 
AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ AİLE: Otoriter tutum sergilemek kadar zararlı bir modeldir. Bu tür ailelerde ise çocuğun yaptığı her şey hoş görülür, serbestlik ve aşırı özgürlük vardır

AŞIRI KORUYUCU AİLE: Anne babalar çocuğun başına kötü şeyler gelir düşüncesiyle kendi başına bir şeyler yapmasına izin vermezler. Her şey ana baba veya diğer büyükler tarafından yerine getirilir. Bu durum çocuğun aşırı bağımlı, ürkek, çekingen ve güvensiz bir kişilik geliştirmesine neden olmaktadır . Çocuğun adına kararlar aile üyeleri tarafından alındığı için, seçenekleri değerlendirme ve karar alma becerileri gelişmemiştir.

TUTARSIZ AİLE: Çocuğun yaptığı bir davranış bazen çok sert bir tepki alabilirken, bazen de çok olumlu olarak karşılanabilmektedir. Çocuk ne zaman nerede, ne yapacağını bilemez. Her an korku ve tedirginlik içindedir. Kendine ve çevresine karşı güven duyamaz ve tutarlı bir kişilik geliştiremez. 

DEMOKRATİK AİLE: Bu tür ailelerde çocuğa olumlu davranışlar sergilenir. Çocuk nerede, ne zaman, ne yapacağını, nasıl davranacağını bilir. Hangi durumlarda ceza alacağını, hangi durumlarda ödüllendirileceğini bilir. Çocukta belli kurallar dahilinde serbestlik vardır ve kuralların konulma nedeni ve mantıklı açıklaması yapılmıştır. Körü körüne kurallara uyması beklenmez.

  İngiliz hükümeti tarafından halkın mutluluğunu ölçmek amacıyla 40 bin hane halkı ile gerçekleştirilen bir anket, ailenin en büyük mutluluk kaynağı olduğu görüldü.
Ankete göre mutluluğun sırları şöyle:

* En mutlu çocuklar çekirdek ailesiyle yaşayan, ebeveynleri ile diyalog içerisinde bulunan, akşam yemeklerini ailesiyle yiyenler.
* Parçalanmış bir aile yaşayan çocuklar, fakir ama bir arada yaşayan ailelerin çocuklarına göre daha mutsuzlar.
* En mutlu çiftler, 5 seneden az süredir beraber olan, üniversite mezunu, çocuksuz çiftler.
* En mutlu yaş grubu, çalışmak ya da iş aramak zorunda olmayan 25 yaş altındaki gençler.
* Üvey ebeveyn ile yetişmek çocukta kabalığa neden olabiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder