Efe 13 yaşındaydı. Babası ‘senin odanı yeniden
yaptıracağız. Nasıl bir oda istersin, rengi nasıl olsun?’ diye ona sormuştu.
Çok sevinmişti Efe. Sonunda odasını kendi istediği şekilde düzenleyecekti. Odasının
çok farklı olmasını istiyordu. Efe öyle herkesin ki gibi klasik bir oda
istemiyordu. Düşünmeye, kafasında tasarlamaya başlamıştı. Aslında çok değişik
fikirler aklına gelmişti ama bunları yaptırabilmesi çok zordu hatta imkânsızdı.
Yine de odasını farklı yaptıracaktı. Sonunda nasıl yaptıracağını kararlaştırmıştı.
Babasının bu fikirlerini beğeneceğini düşünmüştü. O heyecanla babasının yanına
gitti. Nasıl bir oda istediğini anlattı. Babasının o an ki bakışından
beğenmediğini anlamıştı. Aslında beğenebilirdi eğer bu klasik düşüncelerinden
vazgeçebilseydi. O an bütün heyecanı kaybolmuştu. Babasına ‘peki nasıl
isterseniz öyle yapın ben karışmıyorum’ demişti. Sonra ‘insanlar farklı,
değişik fikirlerden neden hoşlanmazlar?’ diye kendi kendine sormuştu.
İnsanlar değişik
fikirlere hiç açık değiller. Zaten bu yüzden çoğu insanın hayatı monoton bir
şekilde devam ediyor ve böyle düşündükleri sürece bu böyle devam edecek. Bence
insanlar yaratıcı olmalı. Her zaman orijinal fikirleriyle ortaya çıkmalıdırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder